Yalnızlık Gerçekten Düşmanımız mı? (5/7)

Önyargının Faydaları

İnsanları sınıflandırdığımızda birbirini tekrar eden sayısız veriye ulaşırız. Buradan elde ettiğiniz doğru verilerle oluşturulmuş ön yargılarımız, bizi duygusallıktan korur. Bize zaman kazandırır. Bize geleceği gösterir. Beynimizdeki RAM’leri boşa harcamamızı engeller. Kafamız daha iyi çalışır ve teklemez. Bu da uzun ve huzurlu bir hayat olarak bize yansır. Ayak bağı olan çer çöp tipleri bundan sonra önemsemeyiz.

Yaşlı bir adam güvensiz ve memnuniyetsiz şekilde gözlerini bize dikmiş bakıyor.

Evet, bu ön yargıdır. Her ne kadar şeytani bir öğreti gibi görünse de bize vakit kazandıran ve tehlikelere karşı koruyan güçlü bir filtredir. Özellikle çevremiz tehlikeli ve ilkel insanlarla doluysa.

Ön yargıları aşıp herkese ikinci bir şans verdiğimizde büyük riske gireriz. Stres yüzünden beynimize gereksiz yük biner. Bu baskıdan hayati organlarımız bile zarar görebilir.

Sağlığı bir kenara koyarsak, herkesle ayrı ayrı ilgilenmek demek, boşa geçen zaman demektir. Yani her konuda açık fikirli olmak hem hayat ziyanı hem sağlıksız hem de verimsizdir. Ömrümüzün limiti şuan (2019) için ön yargılardan arınmaya pek uygun değil.

(bkz: Stresin Nedenleri)

Siyasi Görüşleriniz Beyninize Kilit Vurmasın

Bazı insanlar siyasi görüşleri yüzünden tüm insanları aynı kefeye koyarlar. Herkesin kapasitesini birbirine denk sayarlar. Çünkü ideolojileri tüm insanları eşit kapasitede kılmıştır. Aksi düşünülemez. Şayet tersi ortaya çıkarsa, tüm sistemleri iskambil kulesi gibi yıkılacaktır. Haliyle bu bağnazlıkları onları derin bir tedirginliğe sevk eder. Karanlık odalarında türkü dinleyip sigara emiklerken, halkların onları bir türlü anlayamadığından yakınırlar. Gözleriyle gördükleri manzaraları inkar ederler. Önlerine sürülen doğrulara yeni bahaneler üretirler.

Ayrıca eğitim kavramını kutsallaştırırlar. Bu düşünceleri makul gibi görünse de eğitimin her soruna deva olduğunu sanmaları son derece sığdır. Daha da kötüsü burada bile tüm insanları eşit tutarlar. Onlara göre hiçbir çocuk geride kalmamalıdır. Geri zekalı, beceriksiz ve tembel olsalar bile.

— Bir insan matematik bilmiyor diye mühendis olamayacak mi yani? Bu haksızlık değil mi?
— Evet Melis, o kadar haklısın ki yani o kadar olur. İstersen bu haklılığını güzel bir akşam yemeğiyle pekiştirelim. Ne dersin?

Haklarını yemeyelim. En dipten gelip de büyük başarılar gösteren onlarca insan vardır. Ama bu başarıları tüm insanlarla kıyasladığımızda içlerinde çok azı elle tutulur başarı göstermiş sayılır. Yani tüm bu çaba, bir iki kişinin hatırınadır. Dolayısıyla eşitlikçi insanların bu uğraşları belki haklıdır ama yine de verimsizdir. Bu sebeple tüm ön yargılardan arınmak, filtreleri kapatmak, sınıfları birleştirmek vakit kaybını beraberinde getirir.