Üniversiteler Hayal mi Satıyor? (2/5)

Kalitesiz Üniversitenin Alametleri

Üniversiteler kapısından girdiğiniz anda aslında oradan çıktığınızda ne ok olacağınızı size fısıldıyor. Kaldırımındaki tuğla seçiminden, dersliklerdeki sandalye modeline kadar size bazı işaretler veriyor. Kalitesiz üniversiteler zaten içten içe “Nereye geldik lan!” hissini size yaşatıyor ama cicim aylarında olduğunuz için bu hissi ister istemez baskılıyorsunuz. O kampüsün kaldırımları nelere şahit oldu. Ağzı dili yok ki zavallının, size anlatsın. Siz gerçekleri iyi öğrenin ki onun sessiz hıçkırıklarını hissedebilesiniz.

Kampüs içindeki çimler ve yollar.

Tabii ki bu yazıdan habersiz arkadaşlarınız üniversitenin sessiz çığlıklarını duyamayacak. Dört sene boyunca üniversitesi ona: “Olm çabuk kaç git buradan. Şimdiye simit satmaya başlasaydın ilk arabanı aldıydın.” diyecek. Ama ne yazık ki o arkadaşınız fark edemeyecek. Siz de öyle olmayın. Üniversitenizi dinleyin. O kadar zor değil. Deneyimsiz olsanız da fark edebileceğiniz ufak detaylar var. Örneğin ilk göze çarpan mesaj şu: Kurtuldum diye sevindiğiniz lisenin katı kurallarının burada da aynen devam etmesi. (Nası yaa?)

Üniversitelerin Liseye Dönmesi

Tası tarağı toplayıp üniversiteye gittiniz. Kapağı attık diye sevinirken yaşayacağınız ilk şok lisenin katı kurallarının burada da aynen devam ediyor oluşu olacak. Aslında kapak size atılıyor haberiniz yok. Siz sanıyordunuz ki burada özgürlüğü ve medeniyeti tadacaksınız.

Evet, özgürsünüz ama bu özgürlüğü kullanırsanız derslerden otomatikman kalıyorsunuz. Üniversitede “Çocuğunuz hiç derslerine çalışmıyor.” diye ananızı babanızı aramıyorlar. Tak diye bırakıyorlar dersten. (Zaten dört senede tıkır tıkır okulu bitirseniz öğrenci harçlarını kim verecek?) Çılgın gibi devamsızlık kuralları var ve lisede alıştığınızın neredeyse yarısı kadar.

Ayrıca devamsızlık derslere göre değişiyor. Bu şu demek: Hangi dersin devamsızlığı ne kadar kaldı diye hesap etmesi öyle iğrenç ki bunu yapmamak için her gün dersliklerde olacaksınız. Bu hem iyi hem kötü. Kötü yanı şu: Üniversiteye gelmiş koca adam daha sorumluluk ne demek öğrenemeyecek. Yine evine sorumsuz bir sığır olarak dönmesi olası. İkincisi daha “bismillah” demeden korkutmalar ve tehditler.