
İlişkiler hakkında en yanlış düşüncelerin nelerdi diye sorsaydınız “ruh ikizi” ve “ruh eşi” gibi kavramlara inanmaktı derdim. Bu düşüncelere kapılanın sadece ben olmadığını biliyorum. Cinsiyet fark etmeksizin sanki herkesin beynine bu eski yazılım yüklenmiş halde. Bu davranış kodları, o zamanlar işlevsel olsa da günümüzde sisteme gereksiz yük bindiriyor. Üremek halen temel sorunumuz gibi. Bu durumun anlamsızlığını anlayıp hayatına yön verebilen çok küçük bir azınlık var.
Birçoğumuz halen primat bedenimizin doymak bilmeyen ihtiyaçlarıyla boğuşur durumdayız. Halen üreme peşindeyiz. Halen tüm kavgalarımız, arzularımız cinsellik üzerine. Ruh eşi takıntımıza geçmeden önce bazı soruların cevabını almamız gerekiyor. Birinci soru; neden biz hala üremeyi ana görev yapıp, asıl amaçlarımızı yan görev yapıyoruz? Bu düşüncelerimizin doğal ve yapay nedenleri nelerdir? Bu ilkel hissi neden bu kadar kutsallaştırmış durumdayız? Bunlara değineceğiz.
Erkeğin Ruh Eşi Aramasının Nedenleri
- Çok eşli erkek doğasının modern toplum kurallarıyla tek eşliliğe modifikasyonu. Bunun sonucunda en iyi dişiyi, yani ruh ikizini aramaya kodlanması.
- İnsanların gururlu yapıları gereği ilkelliğini kabullenememesi. Üreme faaliyetlerini o özel seçilmiş kişiye indirgeyerek (kendilerince) bu ilkel olayı kutsallaştırma yoluna gitmeleri.
- Maskülen erkek mantalitesinin yok edilme sürecinde olması.
- Basın, yayın ve sosyal medya ile erkeğin ruh eşini bir gün bulacağı konusunda yüreklendirilmesi. Bu maddeyi kısmen de olsa burada detaylandırmıştık.
- Erkek çocukların anneleri ile daha çok vakit geçirmeleri.
- Erkeklerin eş seçimleri dahil birçok davranışını dişiler gibi yapmasının toplumsal norm haline gelmesi.
- Her zaman olduğu gibi yine az okumak, az bilmek ve bilgiye kapalı olmaları. Film, dizi ve televizyon gibi kısıtlı kaynaklardan temel bilgilerini edinmek.