Neden Sevgilim Yok? (3/3)

Çok Kaliteli Biriyim ama Neden Sevgilim Yok?

Gün batımında sahilde oturan beyazlı kadın.

Çevrendekileri suçlamak veya onları küçümsemek en kolay iştir; aileni, sana yüz vermeyen kezbanları, seni işten atan patronları… Ama nereye kadar? Artık sorumluluk alma sırası sende. Başarısızlığının sorumluluğunu her koşulda üstlenmelisin. Hatalı kişi sen olmasan dahi.

Evet, çoğu zaman sen haklısın. Aptallığa tahammül etmek gerçekten de zor fakat senin de anlayışlı olman gerekiyor. Çünkü aptal olan onlar, akıllı olan sensin. (Bunu yapmak aşırı zor biliyorum.) O yüzden yalnızlığınla ilgili şikayetlerini olabildiğince kısmalısın ve en önemlisi:

“Mazeretlerin kimsenin umurunda değil.”

Başarısızlıkların konusunda millete dert yanma. Onlar “Evet sen haklısın kanka.” der geçerler. Daha da kötüsü; bir süre sonra senin haksız olduğunu düşünürler. Haklı olman seni başarılı yapmaz. Bu yaşına kadar zaten hep sen haklıydın peki neden şimdi buradasın? Demek ki bu işte bir ok var ve dönüp dolaşıp sana saplanıyor. Artık sorumluluk alma zamanı!

“Hiçbir suçun olmasa bile sen suçlusun, çünkü başarısız olan sensin. Başkası değil. Tüm bu yaşadıklarının sebebi sensin! O yüzden kimseyi suçlama!ve hatalarını kabul et!”

Hatalarını kabullenmen seni iyice dibe iter ama başarı konusunda etkilidir. İyice dibe bat ki zemine ayakların değsin. Sıçradığında yüzeye daha hızlı ulaşırsın. Boğulmak istemiyorsan bunu yapmak zorundasın, nitekim suyun dibinde çok fazla kaldın. Artık şikayet edecek zaman yok. Şimdi daha dibe bat ve zıpla!

Önce Kendini Bul Sonra Sevgili Ara

Bu zamana kadar “İsteklerim nasılsa ‘bir gün’ gerçekleşir.” kafasında yaşadın. Hep keyfine baktın ve nihayet o “bir gün” geldi. Zaman akıp gitti fakat beklentilerin olmadı. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Porno sitelerde geçirdiğin süre, San Andreas’da geçirdiğin süreyi ikiye katladı. Sokağa çıktığında kol kola gezen çiftler, virajlardaki FPS düşüşlerinden daha çok sinirini bozuyor. Filmler, oyunlar artık hiç eskisi gibi değil. Dünya git gide daha kalitesiz bir yer olmaya başladı! (mı acaba?)

Teknoloji haricinde pek değişen pek bir şey yok aslında. Filmler ve oyunlar o kadar da bozmadı, hatta birçoğu eskisinden çok daha kaliteli. Sabahlara kadar çömelerek yaptığınız sigara döndürmeli kola-çekirdek muhabbetleri de aynı kalitede. Sadece sen büyüdün ve bazı gerçekleri hissetmeye başladın. Yalnız bir sap olarak ölme korkusuyla panik ataklar geçiriyorsun. Eskisi gibi tat alamadığın film ve oyunları sürekli eleştirmen, devamlı eskiyi yâd etmen bu yüzden.

Sarışın bir kız gün batımını izliyor.

(bkz: Hayattan Zevk Alamamak)

Örnekler çoğaltılabilir. Benim için evde oturan çocuk, senin için nargile kafelerde sürten o adam. Temelde ne var? Fark edebildin mi? Kendini geliştirememek ve daha da kötüsü:

“Kocaman, devasa bir zaman kaybı.”

Yazının sonuna gelirken önemli bir hususa açıklık getirmek istiyoruz: Bazı okurlarımız bu ve benzeri yazılara somut sebepler sunmadığımız için tepki gösteriyorlar. “Neden sevgilim yok?” sorularına karşın:

  • Çık arkadaşlarınla gez.
  • Yeni insanlarla tanış.
  • Yeni filmler izle.
  • Çikolata ye.
  • Eski dostlarınla buluş.

gibi somut tavsiyeler vermemizi bekliyorlar. Aslında biz, sordukları sorunun cevabını zaten veriyoruz. Keza bu konu; baştan aşağı bir cevap niteliğinde. “Neden sevgilim yok?” sorusu hakkında kapsamlı bir cevap yazısı.

Küllerin üzerinde alevler çılgınca yanıyor.

(bkz: Kadın Düşmanı Erkeğin Hazin Sonu)

Kadın Düşmanı Erkeğin Hazin Sonu konusu da böyleydi. Onda da “Hani lan çözüm bunun neresinde?” şeklinde seviyeli bir tepki almıştık. Bence sorun bizde değil MEB’de.

Sevgili MEB:
Artık okuduğu yazıyı anlamayı öğretin şu çocuklara.

Hayatın Gerçekleri

Kimse yaptığı aptallıkları kabullenmek istemez. Yapabildiği şeyleri yüceltip temel eksikliklerini görmezden gelir. Gerçeği görüp ikna olduklarında ise artık çok geçtir. Evet, tüm yazı boyunca kötü söyledik ama bize kızma. Birilerinin seni ikna etmesi gerekiyordu.

Söylediğimiz bazı şeyler canını çok sıkmış olabilir ama üzülme… Burada yazılanlar seni üzmek için değil, kendini teşhis etmen için. Bize kırılma, amacımız seni kırmak değil, dilimiz döndüğünce gerçekleri anlatmak. Geç kaldım diye korkma, korkacak bir şey yok. Hiçbir şey için geç değil.

Bu yaşına kadar vaktini boş işlerle çarçur etmiş olabilirsin (benim gibi) ama bunda üzülecek bir şey yok. Çok az insan ömrünü ziyan etmeden yetişkinliğe erer. Önüne bak! Karşında sonsuz seçenekler yumağı var. Canlan! ve harekete geç! Eğer çalışmaya bugünden başlarsan en fazla iki sene sonra çevrendeki herkes sendeki büyük değişimi fark eder. İşte o zaman hak ettiğin değeri görmeye başlarsın. Artık bildiklerini eyleme dökmenin zamanı!