Sökülüp kapağı açılmış bir harddisk'in elektronik bir plak şeklinde çalışması.

Online oyunların ilk çıkışı benim de hardcore gamer olduğum zamanlara denk gelmişti. Dolayısıyla MMO mekaniklerini ilk tadan her canlı gibi ben de bu zevk sarmalının dibine vurmuştum. Düzenli egzersizmiş, sosyal becerilermiş, akademik kariyermiş hepsini boş vermiştim. Peki hayatımı rafa kaldırmama sebep olan bu oyunların diğerlerinden farkı neydi?

  • Neden çok daha kaliteli single player oyunlar dururken MMO tarzına yöneldim?
  • Neden realiteden kopup rahatlamak varken Sinanlarla Şahinlerle muhatap oldum?
  • Neden gram eğlenemediğim halde bu oyunlara bolca emek ve zaman harcadım?

O zamanlar bunun cevabını bulamamıştım ama artık çok daha net görüyorum, olay rekabetmiş… Evet, bu online keşmekeşten zevk almamızın altında yatan temel sebep rekabetçi doğamızla olan uyumudur. Nitekim bizler her koşulda birbirimize üstünlük kurmaya çalışan vahşi yaratıkların torunlarıyız. Haliyle bu durum oyunlara da böyle yansımış.

Bir grup genç internet kafede hep beraber bilgisayar oyunu oynuyorlar.

Fazladan üç beş altın uğruna en zorlu dungeonlara girmek, oradaki cesetleri lootlamak, kanlar içinde yatan bölüm sonu canavarının hazinesini omuzlamak bize sapıkça zevk verir. Pis ve karmaşık işleri yapmanın yanı sıra sürpriz problemleri de çözmeyi severiz. Kimse saray kapısında 9-5 nöbet tutan o muhafızı oynamak istemez. (Tamam, birkaç manyak istiyordur.)

Ama ne hikmetse en leş canavar avlama quest’lerini kovalayarak heyecan arayan bizler, gerçek dünyada memur olmaya kasarız. Belki beni de alırlar umuduyla devletin kapısına çadır kurar, kafaları ezilmiş patatese benzeyen takım elbiseli kodamanlarla haşır neşir oluruz. Öyle ki içeride ne türlü hile hurdanın döndüğünü bile bile o çürümüş düzenin alengirli sınavlarına midemiz bulanmadan harç yatırırız.

En Güçlü Char’ların En Yıkık Tiplere Ait Olması

Gerçek dünyada herkes garanticidir. İki benzer quest üst üste gelse oynadığı oyundan soğuyan insanlar, kendilerini devlete yamayıp günlük rutinlerle para kazanmak için sıraya girerler.

Akşam olup evlerine döndüklerinde ise boş, yavan ve tatminsiz hayatlarıyla baş başa kalırlar. Sonra kendilerine sorarlar: “Hayat neden bu kadar sıkıcı ve anlamsız?”

Altın renginde bir şövalye zırhının göğsündeki işlemeler.

Böylece MMO hesapları saat 20:00 sularında birer birer aktif olur. Zırhlarını giyip kılıçlarını kuşanırlar ve ömür boyu kaçındıkları o keşmekeşin tadına yapay yollarla ulaşmaya çalışırlar.

Eğer özel bir şirkette günde 14 saat çalışmak zorunda olan biriysen bu söylediklerimden dolayı bana kızıyor olabilirsin. Sonuçta memurluğa kapağı atsaydın çok daha konforlu bir hayatın olacaktı. Evet, ama gözden kaçırdığın bir husus var.