Kız Arkadaş Bulma Konusunda Yapılan Hatalar (5/7)

İlişkiler Uzaktan Göründüğü Gibi Değildir

Sizinle aynı düşünce yapısında ve aynı zevklere sahip kız arkadaş bulmak sayısal lotoyu tutturmak gibidir. Çevrenizde gördüğünüz birkaç spesifik örnek sanki tüm çevreniz böyleymiş gibi bir algı yaratır. Gördükleriniz belki yirmi de birdir. Genelde siz algıda seçicilik yaparak sadece uyumlu çiftlere odaklanırsınız.

Kadın erkek ilişkisi uzaktan dinginlik ve huzur vaat ediyormuş gibi görünse de sorunlar ve çalkantılar yumağıdır. Hiçbir kadın sizin kriterlerinizi karşılayacak donanıma sahip değildir. Siz de onun beklentilerini karşılayamazsınız. Uzaktan gördüğünüz bir ilişki aslında iki tarafın da çabalamasıyla dengelenen bir akıntıdır. Aslında ilişkiler, huzurlu bir ortamdan ziyade bir savaş alandır. Baskın taraf üstünlüğü ele geçirir ve diğerini yönetir.

Pencerenin önünde oturarak sigara içen genç.

Yani anlayacağınız şu ki: Kore dizisi izleyen erkek aslında kız arkadaşı tarafından yetiştirilip buna koşullanmıştır. Normal bir erkeğin kendisine yapılan bu eziyetten hoşlanma ihtimali, sayısal lotonun tek seferde tutma ihtimali kadar düşüktür. Aynı şekilde, bilgisayar oyunlarına ve futbola bayılan kızımız baskın ise erkek arkadaşı tarafından iyi yetiştirilmiştir. Her halükarda bir taraf diğerinin çekirgesi olur (Çünkü olmak zorundadır, aksi taktirde ilişki yürümez) ve zamanla birbirlerine benzemeye başlarlar.

Bir konuda üstünlüğün sağlanamaması ilişkide sorun yaratır. Aslında uyum falan yoktur. Biri diğerine üstünlük sağlayarak diğerini manipüle eder. Böylece biri veya her ikisi bazı özelliklerinden ödün vererek legonun parçalarını tamamlarlar. Dışardan bakıldığında ise biz birbiriyle uyumlu parçaları görür ve kıskanırız. Emek sarf etmeden beklenti içerisine gireriz. Bu beklenti, aynı değerli bir kasanın anahtarını sokakta aramaya benzer.

Kız Arkadaş Bulduğunda Mutluluğa Ereceğini Sanmak

Birçok erkek yalnızlığın avantajını kavrayabilecek olgunluktan çok çok uzaktır. Belki bazılarından “Bekarlık sultanlıktır.” gibi klişe laflar duysak da kalbinden geçenin tam tersi olduğunu hissederiz. Bu insanlar kadını yuva, huzur ve kurtuluş olarak düşünür. Bu ruh hali erkeği daha muhtaç, daha zayıf, daha acınası hale getirir. Erkeğin teknik olarak kadına ihtiyacı yoktur. Yıllarca maruz kaldığı medya manipülasyonları ve toplum dayatması erkeği bu hale getirmiştir. Tamam robot değiliz. Sonuçta insan bu. Tabii ki de dokunulmak veya beğenilmek hoşuna gidecektir ama bu geçici şeyleri tadabilme uğruna tüm hayatımızı ötelemeye değer mi?