Kız Arkadaş Bulma Konusunda Yapılan Hatalar (3/7)

Cinselliği Yanlış Yerlerden Öğrenmek

Kanada’nın Montreal Üniversitesi’nde cinsellik üzerine bir araştırma yapılmaya kalkışıldı. Kaklışıldı diyorum çünkü araştırma yapılamadı. Araştırmanın konusu porno filmlerin erkek sağlığı üzerindeki etkisiydi. Bunun için porno izleyenlerle izlemeyenler gruplandırılacaktı ama işler ters gitti. Okulda hatta ülkede bir tek bile porno izlemeyen erkek bulamadılar. Yurt dışında durum böyleyken ülkemiz için pek farklı şeyler düşünemeyiz değil mi?

Çekici bir kadının dudakları.

(bkz: Babanızı Yakışıklı Çekin)

Ülkemiz de dahil olmak üzere dünyadaki insanlar ilk cinsellik öğretileri internet pornosu üzerinden öğreniyor. Her ne kadar bu durum çeşitli yöntemlerle kısıtlansa da burası büyük bir pazar. Öyle bir pazar ki üretilen içerikler birbirinin önüne geçmek için yarış halindeler. Yapımcılar insanların dikkatini çekebilmek için abarttıkça abartıyorlar. Bu içeriklerle ilk tanışan genç erkekler gördüklerinin abartı olduğunu anlamıyorlar.

Eski aksiyon filmlerine baktığımızda bol absürtlük eşittir bol gişeydi. Battal Gazi dört tane oku aynı anda atarak çevreye yayılmış dört faklı düşmanı indirebiliyordu. Günümüzde bunları tekrar izlediğimizde gülüp geçebiliyoruz. Ama ne hikmetse pornoları izlediğimizde gerçekliğini sorgulamak aklımızın ucundan geçmiyor. Daha yetişkinler aradaki farkı anlayamazken kız arkadaş bulma hayalleriyle dolu yalnız gençler nasıl anlayabilir?

Eski Cüneyt Arkın ve Tarkan filmlerinin ne kadar kurgu olduğunu bilsek de pornoya gelince işler değişiyor. Yani şunu demek istiyorum: Gençler kurgu dünyasında yaşıyor. Hiç olmayan kurgu zevklerin peşinde ömürlerini çürütüyorlar.

Bu sebeple erkekler bir an önce kurgu dünyasında gördükleri sahte cenneti yaşamak için ellerini çabuk tutmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki öyle bir şey yok.

(bkz:The Cake is a Lie)

Gördükleri sadece özel merceklerle çekilmiş abartılı görüntüler, montajlarla süresi uzatılmış abartılı performanslar. Tabii ki de bu insanların gerçek bir deneyimi anlatacak bir arkadaşı veya bilinçli ebeveynleri olmadığından bu sahte dünyaya inanıyor ve ona hızla ulaşmaya çalışıyor.

(bkz:Neden Medyadan Uzak Durmalıyız?)

Kız Arkadaş Bulmak için Acele Etmek

Ölümlü olmak büyük problem. Ölüm yüzünden hayatın devamlılığı adına hepimize bir görev düşüyor. Üreyip çoğalarak ardımıza yeni canlılar bırakmak. İnsanların eski çağlardan kalma bu ilkel dürtüleri onların büyük bir yükün altına sokuyor. Çiftleşmek için partner bulamayanlar hayattaki anlamlarını yitirmişlik hissine kapılıyorlar. Kız arkadaş bulamayınca sanki kurtuluşa giden yoldaki ritüelini bozuluyor ve yıkıma uğruyor. Halbuki çiftleşmek bu yıkımın ta kendisi. Yine de erkekler bu yıkım için sabırsızlanıyorlar. Erkeğin bu aceleci tavrı onu daha muhtaç, daha kırılgan ve daha da duygusal hale getiriyor.

(bkz: Beta Erkek)

Bu tavırları yüzünden kadınlar arasında itici bulunup reddediliyor ve kısır döngüye giriyorlar.

Aceleci olmak çoğu konuda iyidir ama iş kız arkadaş bulma konusuna gelince duygusal olarak savunmasız olursunuz. Normal işlerden bir birim gelecek hayal kırıklığı burada on birim gelir. Reddedilmek öyle güçlü bir histir ki ilk deneyimin sonunda çoğu erkek bayrakları yarıya indirip yas ilan eder.

(bkz: Reddedilmek)

Aslında yaptığı atılım doğru bir girişimdir. Tebrik edilesidir.

İlişki yaşama konusunda takıntılı erkek, oneitis kişilik bozukluğundan muzdariptir. Oneitis sadece kız tarafından reddedilmemiştir, acısı büyüktür. Çünkü onu reddeden alelade bir kız değil “o çok özel kız” dır. Yaşadığı büyük buhran yüzünden çevresindeki binlerce dişinin varlığını görmezden gelir. Bu da kız arkadaş bulma konusundaki başarısızlığı katlar.

(bkz: Ruh Eşi Arama Takıntısı)

Etrafınızda yaşından daha genç gösteren adamlar vardır. Onlara bir bakın. Aile kurmamışlardır. Böylece vücut, görevini tamamlamadığı için bu kişiyi genç tutar. Olur da üreme ihtimali çıkar diye vücut hep zindedir. Bir de bu abilerin yaşıtlarına bakın. Çoluğa çocuğa karışmış, saçları seyrelip ağarmıştır. Otuzlu yaşlarda elli gibi görünürler. Gördüğünüzde dersiniz ki: “Heh! İşte görevini tamamlamış ve ölmeyi bekleyen bir adam.”… Evet! O acele etti ve amacına ulaştı. Sende ulvi üreme amacına ulaşıp mi böyle olmak istiyorsun? Gerçekten, hemen her şeyin bir an önce olup bitmesini bu kadar çok mu istiyorsun?