
Evlenmek isteyen adam diye Google araması yaptığında karşına çıkan videolara hiç dikkat ettin mi? Bir eş bulma uğruna kendini sosyal medyada rezil edenlerin sonunda mahallenin delisine dönüştüğünü görmüşsündür. Bu zavallı adamlarla bir alıp veremediğimiz yok. Onların sizin gibi imkanları yoktu. Çevrelerinden ne gördülerse onları doğru bellediler.
Sen de bu adamlar gibi evliliği kafaya takarsan ne duruma geleceğini hatırla istedim. Biz asıl konumuza dönelim. Toplumumuzda evlenmek isteyen adam sayısı neden çok fazladır? Bir Türk erkeği neden iş sahibi olur olmaz evlenmek ister? Neden ilişki sürekliliği için Türk erkeği evlenmek zorundadır? Neden Türk erkeği ilişkisini evlilikle sonuçlandırmak zorunda bırakılmıştır?
Evlenmek isteyen Adam ve Bahaneleri?
Evlenmek isteyen adam, genelde size işin aslını anlatmak yerine spesifik nedenlerden bahsedecek. Ne kadar farklı görünmeye çalışsalar da, tüm bu mazeretlerin sonucu aşağıda sayacağım hikayeye denk geliyor. Hepsi ruhsal yalnızlıktan, aşktan, sevgiden ve paylaşımdan yola çıkar. Ama hikayenin sonu hep aynıdır. Evlenmek isteyen adam neler düşünüyor, kafasından geçenleri maddeler halinde inceleyelim.
- Ruh eşini birgün bulacağına inandırılmış olması.
(bkz: Ruh Eşi Arama Takıntısı) - Aşkın varlığını kanıtlayan sayısız film, dizi, anime hatta oyunla kandırılması.
- Kurallarına karşı koyanı yok etmeye programlı baskıcı bir toplum.
- Birçok sebeple kendini kadınlar karşısında yetersiz bulması.
- Toplum baskısı yetmezmiş gibi, kendi kendisini belli kalıplara inandırmış olması.
- Cinsel ihtiyaçlarını sadece evlilik ile karşılayabileceğine inandırılmış olması.
- Bireylikten uzak bir düşünce yapısında üremeye odaklı yaşamaları.
Evlenmek isteyen Adamın Medya Kurbanı Olması
Evlenmek isteyen adam, kafasındaki düşüncelerin nereden geldiğini kestiremez. Zaten sevgisiz, ilgisiz ve muhtaç durumdadır. Tek başına mutlu olmayı öğrenememiş, mutluluğu başkalarında arayan biridir. Bu adam zaten önünü göremeyecek. Karşısına kim çıkarsa kabulü. Bu en başından beri böyleydi. Böyle yetiştirildi. “Nasıl yani?”
Henüz zekası yeni yeni olgunlaşan erkeğe çocukluğundan itibaren çizgi filmler, animeler ve oyunlarla bu aşılanmaya başlanmıştı. Yaşı ilerleyince çiftleşemediği için acı çeken insanların acıklı hikayeleri izletildi. Onların sevgilisizlik, yalnızlık üzerine kurulu arabesk şarkıları dinletildi. Sadece bu kadarla da sınırlı değil!
Konumuza dönersek bu arabesk kültürle büyüyen erkek iyice ezikleşti, duygusallaştı ve bir mazoşist haline geldi. Dünyanın çoğunluğunun “erkeğin ölümü” dediği olguya kendi rızasıyla dahil olmak istiyor. Çünkü…