Çomar Ne Demek? (3/6)

Çomar Olmanın Dört Ana İlkesi

Sigarasından nefes çeken bir adam.

Çomarı tanımlarken ağır konuşmuştuk. İnsan olmadıklarını, her daim mazlum olduklarını ama gücü ele geçirir geçirmez güçsüzün kafasını ezdiğini söylemiştik. Çomarlığı açıklamak için sadece bu cümleler yeterli mi? Tabii ki hayır. Çomarlık statüsü kolayca elde edebileceğiniz bir mertebe değildir. Özel bir çaba gerektirir.

Belli başlı dört ana ilkesi vardır ve bu ilkelerin en az üçüne sahip olmanız gerekir. Bu ilkelerden ilki empatisizliktir ve zorunlu seçmeli ders gibidir. Empatisizlik çomarlığın temelidir. O yüzden ilk empatisizlikten başlayalım.

Çomarlığın Birinci İlkesi: Empatisizlik

İnsanı hayvandan ayıran en büyük fark akıldır derler. Aslında bu yanlıştır. Nargile kafede sipsi emen tiplerin bir çoğundan daha akıllı hayvanlar vardır. Kendi aralarında planlama yaparlar, avlanırlar ve çeşitli problemleri çözerler. Ama bu işleri yapabilmeleri onları insan yapmaz. Onlar sadece yapması gerekenleri yaparlar. Yani hayatta kalırlar. Hayvanların, avladıkları hayvana acımalarını; kendilerini o zayıf hayvanın yerine koyup bir daha o hayvanı avlanmamalarını bekleyemeyiz.

Halbuki insanların empati yetenekleri vardır. Örneğin besi hayvanlarını şoklayarak bayıltır sonra kesim işlemini uygularlar. Kendilerini bir nebze de olsa o hayvanın yerine koyup acı çektirmek istemezler. İnsan zamanla en vahşi güdülerine bile etik kurallar getirmiştir.

Avlansa bile avını en az acı duyacağı şekillerde avlar. Gidip zevk olsun diye hayvana mızrak saplamaz ya da bacaklarından vurup yerde kıvrandırmaz. Bu empati yetisi, insanı hayvandan ayıran en temel özelliktir. Maalesef bu yeti çomarlarda çok kısıtlıdır hatta bulunmaz. Bu özelliğin yoksunluğu şu hareketleriyle gözlemleyebiliriz: